
Kanımca Dünya'nın en büyük üç derbisinden biri olan 'Derby della Madonnina'yı izlemek futboldan soğuduğum şu günlerde, futbol ateşiyle yanan benliğime iyi geldi. Hafta başından beri beklediğim bir maçtı. San Siro'da Bari'yi geçip Lazio'nun da puan kaybetmesiyle liderliği ele geçirmiştik. Takım oldukça moralliydi. Bunun aksine Inter ise moralsiz olarak derbiye hazırlanmaktaydı. Ligde son hafta oynadığı maçı kaybetmiş, takımın -bana göre- en önemli isminin sakat olduğu bir dönemde ezeli rakipleriyle oynayacak olmaları onlar için oldukça düşündürücüydü. Bütün bunlara rağmen Inter sahaya, son şampiyon ve son 3 derbiyi kazanmış olmanın verdiği gururla çıkacaktı.
Maça hızlı başlayan taraf kırmızı-siyahlı ekipti. Dakikalar 4'ü gösterdiğinde futbolun gereksiz stoperlerinden Materazzi, Ibrahimovic'i ceza sahasında yere indirince hakem tereddütsüz penaltı noktasını gösterdi. Eski takımına karşı Curva Nord önünde topu penaltı noktasına diken Zlatan, rahat bir vuruş yaptı ve Milan'ı deplasmanda 0-1 öne geçirdi.
Golden sonra Milan, kontraatakla birkaç pozisyon daha yakaladı ancak gole çeviremedi. Halen Oddo'yu nasıl kestiğini düşündüğüm Abate, Eto'o'ya yaptığı hareket sebebiyle erken bir sarı kart gördü. Bu kartın ardından Inter, oyunda üstünlüğü ele aldı ancak ilk yarının sonuna kadar Sneijder'in tehlikeli serbest vuruşu dışında ciddi bir baskı kuramadı. İlk yarı için akıllarda kalan diğer bir ayrıntı ise Gattuso'nun sarı kartı ve oyundan her an atılma durumuydu. Ancak Allegri akıllı davrandı ve ikinci yarıya Gattuso-Pirlo değişikliği ile başladı.
İkinci yarı beklediğim, düşündüğüm gibi oldu. Inter, baskısını artırdı. Milan ise oyunu genel anlamda kendi yarı sahasında kabul eden bir oyun oynuyor, ani çıkışlar ile bulacağı pozisyonları değerlendirmeyi düşünüyordu. Maçın üçte ikisi tamamlanmıştı ki ilk yarıdan sarı kartı olan Abate, Pandev'le gereksiz bir münakaşaya girdi ve takımını yalnız bıraktı. 10 kişi kalmak Allegri'nin bütün planlarını bozsa da skor değişmedi. Uzun bir zaman sonra ilk kez Milan'ı, derbide ne yaptığını bilen bir şekilde gördüm. 'Yaşlı, görmüş-geçirmiş, başarıya doymuş' tanımlamaları artık Milan için son bulmuştu. Inter'e kendi evinde pozisyon vermeyen Milan, derbide gülen taraf oldu. Yalnızca İtalya'da gülmediler. Kilometrelerce uzaklıkta olan beni de güldürdüler. Sağolsunlar.
Galibiyette sahada mücadele eden bütün futbolcuların payı var. Ancak bugün Ibrahimovic'te 'gerçek Milanlı' gibi oynadı. Golünü attı, koştu, mücadele etti. Yaşa Ibrakadabra!
Şampiyonluk yakın, meşaleleri yakın!











